11 Kasım 2016 Cuma
10 Kasım 2016 Perşembe
Bebeklerde Solunum Yolu Tıkanmalarında İlk Yardım
Bebeklerde Solunum Yolu Tıkanmalarında İlk Yardım
Bebeklerde solunum yolunun kısmi tıkanmalarında; bebek öksürüyor, nefes alıyor
ve ses çıkarabiliyorsa hiçbir müdahale yapılmaz. Sadece bebek gözlemlenir. Ağız içinde
yabancı cisim varsa ve görülebiliyorsa tek bir hareket ile alınır. Bebeklerin solunum yolları
çok kısa olduğundan kesinlikle ağız içindeki yabancı cismi almak için uğraşılmamalıdır.
Aksi durumda yabancı cisim ilerleyerek tam tıkanmaya sebep olabilir.
Bebeklerde yabancı cisme bağlı olarak solunum yolu tam tıkanmışsa dönüşümlü
olarak “sırt vuruşu” ve “göğüs basısı” yöntemi uygulanır. Bebeklerde heimlich manevrası
(karına bası yöntemi) karın organlarını yaralayabileceği için uygulanmaz.
Bebeklerde solunum yolunun tam tıkanması durumunda, aşağıdaki işlemler uygulanır:
- Bebeğin ayak tabanına hafifçe vurularak bilinci kontrol edilir. Bebeğin bilinci
yoksa hemen 5 tur göğüs basısı ve suni solunum uygulandıktan sonra 112
aranır.
- Bebeğin bilinci yerinde ise yüzüstü pozisyonda ön kol üzerine yatırılır. Baş,
başparmak ve diğer parmakların boynu desteklemesi ile öne doğru eğilir.
Bebeğin başı desteklenerek vücuttan aşağıda ve gergin olması sağlanır. Bu
pozisyon yerçekiminin yardımı ile yabancı cismin kolaylıkla dışarı atılmasını
sağlamak için verilir. Bebeğin boğazına bastırmamaya dikkat edilmelidir.
- Bebeğin yerleştirildiği kol, bacağa yaslanarak destek sağlanmalıdır.
- Bebek bu pozisyonda iken elin topuk kısmıyla iki kürek kemiği arasına çok
hafif olmayacak şekilde 5 kez vurulur. Vuruşlar yukarıdan aşağıya doğru
yapılır.
Bebeklerde sırta vuruş tekniği
- Bebek, diğer kolun üzerine sırt üstü ve başı hafif aşağı gelecek şekilde tek
hamlede çevrilir. Çevirme işlemi sırasında sırt vuruşu yapan el, bebeğin başının
arkasına yerleştirilerek baş desteklenir.
Bebeğin iki kol arasındayken sırtüstü pozisyona çevrilmesi
- Sırtüstü pozisyonda ve başı aşağıda olacak şekilde kola yatırılan bebeğin başı
arkadan el ile desteklenir. Bebeğin yatırıldığı kol, bacağa yaslanarak destek
alınır. Yabancı cismin çıkıp çıkmadığına bakılır, ağız içinde görülüyorsa bir
hamlede alınır.
Yabancı cisim kontrolü
- Yabancı cisim çıkmamışsa göğüs kemiği üzerinde kalp masajı yapılan noktaya
iki parmakla 5 kez göğüs basısı uygulanır.
Göğse bası uygulaması
- Yabancı cismin çıkıp çıkmadığı kontrol edilir.
- Yabancı cisim çıkana kadar 5 sırta vurma, 5 göğüs basısı işlemine dönüşümlü
olarak devam edilir.
- Bu uygulama sırasında bebeğin bilinci kaybolursa hemen temel yaşam
desteğine geçilir.
- 112 aratılır ya da aranır.
Etiketler:
acil,
bebek,
ilk yardım,
solunum,
tıkanma
9 Kasım 2016 Çarşamba
SOLUNUM YOLU TIKANMALARINDA İLK YARDIM
SOLUNUM YOLU TIKANMALARINDA İLK YARDIM
Solunum yolu tıkanması, solunum yolunun, solunumu gerçekleştirmek için gerekli havanın geçişine engel olacak şekilde tıkanmasıdır.
Solunum yolunu tıkayan etkenler şöyle sıralanabilir:
- Dilin geriye kaçması,
- Yabancı cisimler, (yemek parçası, ağza alınan küçük cisimler, diş parçası, takma dişler, kusmuk, kan pıhtısı vb.)
- Doku hasarı,
- Hastalıklar. (ödem, alerjik reaksiyonlar, astım vb.)
1. Tıkanma Çeşitleri
Solunum yolunda tıkanma, kısmi tıkanma ve tam tıkanma olarak iki şekilde görülür.
1.1. Kısmi Tıkanma
Yutulan veya hava yoluna kaçan yabancı cismin, hava geçişinde azalmaya neden olması sonucu ortaya çıkan tabloya “kısmi tıkanma” denir. Kısmi tıkanmada az da olsa hava geçişi vardır.
Kısmi tıkanma durumunda kişi;
- Öksürür,
- Nefes alabilir, (nefes alırken ıslık sesi duyulur)
- Konuşabilir. (kişi tıkandığını ifade edebilir)
Bu durumda kişiye dokunulmaz, öksürmeye teşvik edilir. “öksür Ayla, öksür Ayla…” gibi. Bu tip tıkanmalarda kesinlikle kişinin sırtına vurulmaz; çünkü yabancı cisim yerinden hareket edip solunum yolunda tam tıkanmaya sebep olabilir.
1.2. Tam Tıkanma
Tam tıkanma, yutulan veya hava yoluna kaçan yabancı cismin hava geçişini tamamen engellemesi sonucu ortaya çıkan tablodur. Tam tıkanmada hava geçişi hiç yoktur.
Tam tıkanma durumunda kişi;
- Nefes alamaz,
- Acı çeker, ellerini boynuna götürür,
- Konuşamaz,
- Rengi morarmıştır.
Bu durumda kişiye, heimlich manevrası uygulanır.
2. Yetişkinlerde ve Çocuklarda Heimlich Manevrası
Hasta veya yaralının bilinci yerinde ise heimlich manevrası uygulanır. Amaç; karna bası ile diyafragmayı yukarı iterek akciğerlerin içerisindeki havanın kuvvetlice dışarı çıkması sırasında yabancı cismin atılmasını sağlamaktır. Yetişkinlerde ve çocuklarda heimlich manevrası aşağıdaki şekilde uygulanır.
- Hasta veya yaralının ve olay yerinin güvenliği sağlanır.
- Hasta veya yaralının bilinci kontrol edilir. Bilinci yoksa 112 aranır ya da aratılır.
- Hasta veya yaralının ABC’si kontrol edilir.
- Ağız içi kontrolü yapılır, görünen ve alınabilecek durumda cisim varsa tek hamlede alınır.
- Hasta veya yaralının boyunun uzunluğuna göre ayakta ya da oturur pozisyonda iken hasta veya yaralının arkasına geçilip hafif öne doğru eğilmesi sağlanır. Bu pozisyon, tıkanmaya neden olan cismin hava yolundan ağza doğru kayması ve kolaylıkla dışarı atılmasını sağlar.
- İki kürek kemiğinin arasına, elin topuk kısmıyla 5 kez kuvvetlice vurarak yabancı cisim yerinden hareket ettirilmeye çalışılır.
- Yabancı cismin, bu beş vuruşun etkisiyle ağza gelip gelmediği kontrol edilir.
- Sırta vuruşun ardından yabancı cismi çıkarma çabaları başarılı olmamışsa karna
- Hasta veya yaralıya arkadan sarılarak gövdesi kavranır. Bir el, başparmak içte kalacak şekilde yumruk yapılır. Yumruk yapılan elin başparmak tarafı göğüs kemiğinin ucu ile göbek arasındaki yere denk gelecek şekilde yerleştirilir.
Karın basısı uygulanacak bölge
- Diğer el, yumruk yapılan elin üzerine konularak kavranır. Kuvvetle arkaya ve yukarı doğru 5 kez bastırılır.
Yetişkinlerde ve çocuklarda heimlich manevrası
- Yabancı cismin bu beş basının etkisiyle ağza gelip gelmediği kontrol edilir.
- Tıkanma yaşayan kişide; beş kez sırta vuruş ve beş kez karna bası uygulamasına, yabancı cisim çıkana kadar devam edilir.
Eğer uygulama sırasında hasta veya yaralının bilinci kaybolursa hemen temel yaşam desteğine başlanır.
İleri dönem hamilelerde ve aşırı kilolu kişilerde, yabancı cisme bağlı tam tıkanma gelişmişse eller göğüs kemiğinin alt yarısına yerleştirilerek bası uygulanır. Aksi bir durumda karın basısı etkili olmaz ya da hamilelikte bebeğe zarar verebilir.
Hamilelerde heimlich manevrası
Eğer tam tıkanma kendinizde olursa ve etrafta kimse yoksa kendi kendinize sandalye vb. bir malzeme ile destek yaparak karın basısı uygulayabilirsiniz.
Kendi kendine heimlich manevrası
2.1. Solunum Yolu Tıkanmalarını Gidermede Dikkat Edilecek Noktalar
- 1- 8 yaş çocuklarda yabancı cisim çıkarma uygulamaları, yetişkinlerde olduğu gibidir.
- Kuvvetli şekilde öksüren kişiye, asla sırttan vurma ve karından itme yöntemi uygulanmaz.
- Kısmi tıkanmalarda kişi, tıkanıklık geçene kadar gözlenmelidir.
- Hasta veya yaralının ağzında yabancı cisim aramak için asla parmak ile kör dalış yapılmaz.
Bebeklerde solunum yolu tıkanmasında ilk yardım algoritması
4 Kasım 2016 Cuma
BEBEKLERDE TEMEL YAŞAM DESTEĞİ
BEBEKLERDE TEMEL YAŞAM DESTEĞİ
Bebek ve çocuklarda ani kalp durması yetişkinlere göre daha az görülür. Bebek ve çocuklarda, genellikle önce solunum problemleri ardından dolaşım problemleri ve kalp durması görülür.
Bebeklerde temel yaşam desteği aşağıdaki gibi yapılır:
- Olay yeri güvenliği sağlanır. Olay yeri güvenliği sağlanmadan bebeğe kesinlikle müdahale edilmez.
- Etrafta bulunan kişilerden ya da bebeğin yakınlarından hızlı bir şekilde görüşerek bilgi alınır.
- İlk yardımcı kendi can güvenliğini sağlar, varsa eldiven giyer.
- Bebeğin ayak tabanına hafifçe vurarak bilinci kontrol edilir.
- Bebeğin bilinci yoksa ve çevrede birileri varsa 112 aratılır. İlk yardımcı yalnız ise 30:2 göğüs basısı ve suni solunumu 5 tur uyguladıktan sonra 112’yi arar.
- Bebek sert bir zemine yatırılır. Sıkan giysileri gevşetilir.
1. Bebeklerde Hava Yolu Açıklığının Sağlanması
- Ağız içi kontrol edilir. Eğer ağız içinde yabancı cisim varsa tek hamlede cımbız ile alır gibi çıkartılır. Kesinlikle ağız içine kör dalış yapılmaz. Çünkü bu durumda, ağız içindeki yabancı cisim daha da ilerleyerek hava yolunu tıkayabilir.
- Bebeğin hava yolu açıklığını sağlamak için baş çene pozisyonu verilir. Baş çene pozisyonunda çeneyi yukarı kaldırırken baş hafifçe geriye doğru itilmelidir. Baş- boyun travma şüphesi yoksa bebeğin omuzlarının altına kıyafet, havlu vb. katlanıp konularak da hava yolu açıklığı sağlanır; böylece başın öne doğru eğilmesi ve dilin arkaya kayması nedeniyle kapanan hava yolu açılmış olur.
Bebeklerde havayolunun kapalı ve açılmış hali
Bebeklerde hava yolu açıklığının sağlanması
- Bebeğin solunumunun olup olmadığı, bak- dinle- hisset yöntemiyle 5- 10 sn. süre ile kontrol edilir.
- Bebeğin solunum değerlendirmesi sonucunda solunumu var ise yan yatırılarak rahat nefes alması sağlanır. Solunumu yok ise suni solunum uygulamasına geçilir.
Bebeklerde bak- dinle- hisset yöntemi
2. Bebeklerde Suni Solunum
- Hava yolu açıklığı tekrar kontrol edilir.
- Ağız dolusu nefes alınır. İlk yardımcı ağzını, bebeğin ağız ve burun deliklerini içine alacak şekilde yerleştirir.
- Ağız ve burundan içeriye doğru balon üfler gibi nefes verilir. Verilen hava 1 saniyede sabit hızla, göğüs kafesini gözle görülür şekilde kaldıracak kadar üflenir. Bebeklere verilecek havanın miktarı ortalama 50 ml kadardır. Buna göre de ağız içindeki havanın verilmesi yeterlidir.
- Bebeğin baş çene pozisyonu korunarak ağzı ve burnu açılır, hava çıkışı sırasında göğüs kafesinin eski konumuna dönüşü gözlemlenir.
Bebeklere suni solunum uygulaması
- Eğer hava çıkışı yoksa ya nefes doğru verilememiştir ya hava yolu açıklığı yeterince sağlanamamıştır ya da hava yolu tıkanıklığı mevcuttur. Bu yüzden hava çıkışı mutlaka gözlenmelidir. Bu şekilde 2 kurtarıcı solunum verilir.
3. Bebeklerde Dış Kalp Masajı
Bebeğe 2 kurtarıcı solunum verdikten sonra bebeğin hala yaşamsal refleksleri yoksa hemen kalp masajına geçilir.
- Kalp masajı uygulamak için göğsün merkezi tespit edilir. Bebeğin meme uçları arasında varsayılan hayali çizginin altında göğüs kemiğinin orta noktası göğsün merkezini oluşturur.
- Tespit edilen noktaya, orta ve yüzük parmak dik olarak yerleştirilir.
Bebeklerde kalp masajı
- İki parmakla göğüs kemiği 4 cm aşağı inecek şekilde (yandan bakıldığında göğüs yüksekliğinin 1/3’ü kadar) basınç uygulanır. Bası uygulama sırasında parmaklar yerinden oynatılmamalıdır.
- Göğüs kemiğine bası uygulama ve kaldırma ritmik olarak yapılmalıdır. Uygulama 1V, 2V, 3V,…9V, 10, 11,…30 şeklinde sayılarak yapılır. Bu sayede bası uygulama ve kaldırma arasında eşitlik sağlanmış olur.
- Bebeklerde temel yaşam desteği, 30 göğüs basısı 2 suni solunum şeklinde uygulanır. Kalp masajı dakikada, 100 bası olacakşekilde uygulanır.
Bebek, çocuk görünümündeyse uygulama çocuklardaki temel yaşam desteği gibi uygulanır. Temel yaşam desteğine; bebeğin yaşamsal refleksleri geri gelene kadar, tıbbi yardım ekipleri gelene kadar ve yorulup da temel yaşam desteği yapamayacak duruma gelene kadar devam edilir. Eğer ilk yardımcı suni solunum yapamayacak durumda ya da bebeğe suni solunum yapılamayacak durumda ise temel yaşam desteği sadece kalp masajı uygulanarak yapılabilir.
ÇOCUKLARDA TEMEL YAŞAM DESTEĞİ
ÇOCUKLARDA TEMEL YAŞAM DESTEĞİ
1. Solunum ve Dolaşım Sistemi Farklılıkları
Temel yaşam desteği uygulamalarında teknik aynı olmasına rağmen bebek ve çocuklardaki anatomik farklılıktan dolayı uygulamalar değişebilmektedir.
- Solunum sistemi farklılıkları
Çocuklarda ve bebeklerde solunum sistemi yetişkinlerden farklıdır. Bu farklılıklar şunlardır:
- Dil ağız içine göre daha büyüktür.
- Dişler ve dişetleri hassastır.
- Gırtlak çok daha geniş, önde ve huni şeklindedir.
- Solunum yolundaki kıkırdak yapılar gelişimini tamamlamadığından gevşektir. Bu kıkırdak yapılardan, yüzük kıkırdak en sert olanıdır ve solunum yolundaki en dar bölümü oluşturur.
- Burun delikleri dardır.
- Dolaşım sistemi farklılıkları
Çocuk ve bebeklerde, yetişkinlere göre göğüs boşluğunun daha küçük olması, kalp atım sayısının fazla olması, çevre organlarının daha kolay yaralanabilmesi gibi nedenlere bağlı olarak uygulanan dış kalp masajı tekniği, yetişkinlere göre bazı farklılıklar gösterir.
Çocuk ve bebeklerde önce solunum durur, solunumun durmasına bağlı olarak kalp durur. Ani olarak kalp durması yetişkinlere göre daha nadir görülür. Çocuklarda kalp durmasının başlıca nedenleri:
- Yabancı cisim tıkanmaları,
- Enfeksiyonlar,
- Kafa travması,
- Zehirlenmeler,
- Suda boğulmalardır.
2. Çocuklarda Temel Yaşam Desteği Uygulama Tekniği
- Olay yeri güvenliği sağlanır. Kesinlikle olay yeri güvenliği sağlanmadan çocuğa müdahale yapılmaz.
- Etrafta bulunan kişilerden ya da çocuğun yakınlarından hızlı bir şekilde görüşerek bilgi alınır.
- İlk yardımcı kendi can güvenliğini sağlar, varsa eldiven giyer.
- Çocuğun yanına hemen diz çökülür ve bilinci kontrol edilir. Temel yaşam desteği dar alanda yapılacak ise çocuğun başucunda uygulama yapılabilir.
- Çocuğun bilinci yoksa ve çevrede birileri varsa 112 aratılır. İlk yardımcı yalnız ise 30:2 göğüs basısı ve suni solunumu 5 tur uyguladıktan sonra 112’yi kendi arar.
- Çocuk sert bir zemine sırt üstü yatırılır. Sırt üstü pozisyona getirilirken başboyun ve gövde ekseni bozulmadan çevrilmelidir; ancak baş- boyun yaralanma şüphesi varsa çok gerekli olmadıkça pozisyon değiştirilmez.
2.1. Çocuklarda Hava Yolu Açıklığının Sağlanması
- Çocuğun sıkan giysileri gevşetilir.
- Ağız içi kontrol edilerek yabancı cisim varsa temizlenir. Ağız içine kör dalış yapılmaz.
- Hava yolunu açmak için bir el çocuğun alnına yerleştirilir, diğer elin parmak uçlarıyla çenesinden tutularak uzun kenarı yere dik gelecek şekilde geriye itilir. Bu sayede baş çene pozisyonu verilmiş olur.
- Çocuğun solunumunun olup olmadığı bak- dinle- hisset yöntemiyle 5- 10 sn süre ile kontrol edilir.
- Çocuğun solunum değerlendirmesi sonucunda solunumu var ise koma pozisyonu verilir. Solunumu yok ise suni solunum uygulamasına geçilir.
2.2. Çocuklarda Suni Solunum
Solunumun kontrol edilmesinin ardından suni solunuma geçilir. Çocuklarda ağızdan ağza suni solunum aşağıdaki gibi uygulanır:
- İlk yardımcı, solunumun olmadığına karar verdikten sonra kendini, bulaşabilecek enfeksiyonlara karşı korumak amacıyla çocuğun ağzı üzerine bez parçası, gazlı bez vb. malzemeyi yerleştirir.
- Alın üzerindeki elin baş ve işaret parmakları ile çocuğun burun delikleri hava çıkışı ve girişi olmayacak şekilde kapatılır.
- Arka arkaya 2 etkili nefes verilir, (2 kurtarıcı solunum) aynı zamanda da göğüs hareketleri gözlenir. Her bir solunum 1 saniyede verilir. İlk yardımcı ağzını çocuğun ağzından çekerek verilen havanın pasif bir şekilde dışarı çıkmasını sağlar. (yetişkinlerde olduğu gibi)
Çocuklarda, verilen hava miktarı, göğüs yükselecek kadar olmalıdır. Ağızdan ağza suni solunum uygulanamadığı durumlarda ağızdan buruna suni solunum uygulanabilir. (yetişkinlerde olduğu gibi)
2.3. Çocuklarda Dış Kalp Masajı
Çocuğa, 2 kurtarıcı solunum verdikten sonra solunumu ve yaşamsal refleksleri yoksa hemen kalp masajına geçilir.
- Kalp basısı uygulamak için göğüs kemiğinin alt ve üst ucu tespit edilerek alt yarısına bir elin topuğu yerleştirilir, (Çocuk yetişkin görünümündeyse uygulama yetişkinlerdeki gibi çift elle yapılabilir)
- Dirseği bükmeden, omuz düz ve çocuğun üzerine tam dik olacak şekilde pozisyon alınır.
- Göğüs kemiğine 5 cm (yandan bakıldığında göğüs yüksekliğinin 1/3’ü kadar) çökecek şekilde bası uygulanır. Basınç, aşağı doğru ve dik olarak uygulanmalıdır. Bası uygulama sırasında elin topuğu yerinden oynatılmamalıdır. Parmaklar göğüs kafesi ile temas ettirilmemelidir.
- Göğüs kemiğine bası uygulama ve kaldırma, ritmik olarak yapılmalıdır. Uygulamaya, 1V, 2V, 3V,… 9V, 10, 11…30 diye sayılarak 30 bası şeklinde devam edilir. Bu sayede bası ve gevşeme arasındaki zaman eşitlenmiş olur. Kalp masajı dakikada 100 bası olacakşekilde uygulanır.
- Çocuklarda temel yaşam desteği, 30 göğüs basısı, 2 suni solunum olacak şekilde uygulanır.
Temel yaşam desteğine; çocuğun yaşamsal refleksleri geri gelene kadar, tıbbi yardım ekipleri gelene kadar veya temel yaşam desteği yapamayacak duruma gelene kadar (yorgunluk) devam edilir. Eğer ilk yardımcı suni solunum yapamayacak durumda ya da çocuğa suni solunum yapılamayacak durumda ise temel yaşam desteği, sadece kalp masajı uygulanarak yapılabilir.
Yaşamsal refleksleri geri geldiğinde, uygulamaya son verilerek koma pozisyonu verilmelidir.
Çocuklarda temel yaşam desteği algoritması
3 Kasım 2016 Perşembe
Temel Yaşam Desteği Sırasında Karşılaşılan Sorunlar
Temel Yaşam Desteği Sırasında Karşılaşılan Sorunlar
Temel yaşam desteği uygulaması sırasında suni solunum ve kalp masajına bağlı olarak sorunlar oluşabilir.
- Mideşişkinliği
Suni solunum sırasında soluk yolunun kapalı olması durumunda, farkında olmadan çok kuvvetli veya fazla miktarda nefes verildiğinde hasta veya yaralının midesi hava ile dolar ve şişkinliğe sebep olabilir. Bu durum bebeklerde ve çocuklarda sıklıkla görülmekle birlikte yetişkinlerde de görülebilir. Mide şişkinliğinin oluşmaması için uygulama sırasında göğüs kafesinin yükseldiğini gözlemlemek şarttır. İleri derecedeki mide şişkinliğinde iki sorunla karşı karşıya kalınabilinir:
- Hava ile dolan mide, diyafragmaya basınç yaparak akciğer hacmini azaltabilir.
- Mide şişkinliği, kusmaya ve mide içeriğinin solunum yoluna kaçmasına neden olabilir. Hasta veya yaralıda kusma oluşmuşsa hemen yan yatırılır bu şekilde kusmuğun soluk yolunu tıkaması önlenir.
- Göğüs kemiği (sternum) ve kaburga kırıkları
- Yağ embolisi (Yağ pıhtısının dolaşım sistemi aracılığı ile bir yerden başka bir yere geçmesi )
Bu uygulama esnasında şu nokta hiçbir zaman unutulmamalıdır ki; ilk yardımcı, hasta veya yaralıda kendi hayatını tehlikeye sokacak herhangi bir risk yoksa etik kurallar çerçevesinde cins ve ırk ayrımı yapmadan temel yaşam desteği uygulamak zorundadır.
1 Kasım 2016 Salı
Yetişkinlerde Temel Yaşam Desteği Uygulama Tekniği
Yetişkinlerde Temel Yaşam Desteği Uygulama Tekniği
Yetişkinlerde temel yaşam desteği uygulamasına başlamadan önce aşağıdaki işlemler yapılır.
- Olay yeri güvenliği sağlanır. Kesinlikle olay yeri güvenliği sağlanmadan hasta veya yaralıya müdahale yapılmaz.
- Etrafta bulunan kişilerden ya da hasta veya yaralının yakınlarından hızlı bir şekilde görüşerek bilgi alınır.
- İlk yardımcı kendi can güvenliğini sağlar, varsa eldiven giyer.
- Hasta veya yaralının yanına hemen diz çökülür ve bilinci kontrol edilir. Temel yaşam desteği dar alanda yapılacak ise hasta veya yaralının başucunda uygulama yapılabilir.
- Hasta veya yaralının bilinci yoksa hemen 112 aranır. Çevrede birileri varsa ilk yardımcı, arayacak kişiye ismi ile hitap ederek 112’yi arattırır. Arayacak kişiye böylece sorumluluk yüklenmiş olur. Örnek: Ayla 112’yi ara vb.
- Hasta veya yaralı sert bir zemine sırt üstü yatırılır. Sırt üstü pozisyona getirilirken baş- boyun ve gövde ekseni bozulmadan çevrilmelidir; ancak başboyun yaralanma şüphesi varsa çok gerekli olmadıkça pozisyon değiştirilmez.
1.2.1. Yetişkinlerde Hava Yolu Açıklığı ve Solunum Kontrolü
- Hasta veya yaralının sıkan giysileri varsa gevşetilir. Olayın etkisi ile hasta veya yaralının kravatı bile solunum yolunu tıkamış olabilir.
- Ağız içi kontrol edilerek yabancı cisim varsa çıkartılır, ağızda takma diş, yiyecek parçaları, kusmuk vb. cisimler hava yolunun tıkanmasına sebep olabilir. Bu işlemler yapılırken kesinlikle ağız içine kör dalış yapılmaz.
- Hava yolunu açmak için hasta veya yaralıya, baş çene pozisyonu verilir.
Hava yolu açıklığı sağlandıktan sonra hasta veya yaralının solunumu, aşağıdaki gibi değerlendirilir:
- Bak- dinle- hisset yöntemi ile hasta veya yaralının, nefes alıp almadığı 5- 10 sn süre ile kontrol edilir. Bazı durumlarda hasta veya yaralının nefes alıp almadığını değerlendirmek oldukça zordur. Bu durumda nefes yokmuş gibi hareket edilir.
- İlk yardımcı göğüs kafesinin solunum hareketlerini gözler. Gerekirse göğüs hareketlerini gözlemlemeyi kolaylaştırmak için elini hasta veya yaralının göğüs kafesi üzerine yerleştirir.
- Hasta veya yaralının yüzüne yaklaşarak nefesini dinler.
- Hasta veya yaralının nefesini yanağı ile hissetmeye çalışır.
- İlk yardımcı hasta veya yaralının solunumunun olmadığına karar verirse ve yalnızsa kendisi 112’yi arar.
Solunum değerlendirmesi sonucunda hasta veya yaralının solunumu var ise koma pozisyonu verilerek tıbbi yardım gelinceye kadar takip edilir. Solunumu yok ise kalp basısı uygulanır. (2010 ERC kararlarına göre)
1.2.2. Yetişkinlerde Dış Kalp Masajı
Kalbimiz, yaşadığımız sürece sürekli kasılıp gevşeyerek çalışır. Yetişkin bir insanda kalp hızı, 60- 100 atım/ dk. arasındadır. Hasta veya yaralının solunum, öksürük gibi yaşamsal refleksleri gözlenmiyorsa dolaşım da yok demektir. Bu durumda, hemen dış kalp masajına başlanmalıdır.
Kalp masajı aşağıdaki gibi uygulanır:
Kalp masajı aşağıdaki gibi uygulanır:
- Kalp basısı uygulamak için göğüs kemiğinin alt ve üst ucu tespit edilerek alt yarısına bir elin topuğu yerleştirilir,
- Diğer el bu elin üzerine yerleştirilerek parmaklar kilitlenir. Üstteki el ile altta bulunan el yukarıya doğru çekilerek alttaki elin ayası ve parmaklarının hasta veya yaralıya temas etmesi önlenir. Aksi durumda uygulanan güç dağılır.
- Dirsekleri bükmeden, omuzlar düz şekilde ve hasta veya yaralının üzerine tam dik olacak şekilde pozisyon alınır. Omuz ve bel kaslarından kuvvet alınmalıdır. Basıyı tam uygulayabilmek için hasta veya yaralıya yakın mesafede durulmalıdır.
- Dirsekleri bükmeden, omuzlar düz şekilde ve hasta veya yaralının üzerine tam dik olacak şekilde pozisyon alınır. Omuz ve bel kaslarından kuvvet alınmalıdır. Basıyı tam uygulayabilmek için hasta veya yaralıya yakın mesafede durulmalıdır.
- Göğüs kemiğine 5 cm (yandan bakıldığında göğüs yüksekliğinin 1/3’ü kadar) çökecek şekilde bası uygulanır. Basınç, aşağı doğru ve dik olarak uygulanmalıdır. Basınç, sadece göğüs kemiği üzerine uygulanmalı, eller sabit tutulmalı ve hareket ettirilmemelidir.
- Göğüs kemiğine bası uygulama ve kaldırma ritmik olarak yapılmalıdır. Uygulamaya, 1V, 2V, 3V,… 9V, 10, 11,…30 diye sayılarak 30 bası şeklinde devam edilir. Bu sayede bası ve gevşeme arasındaki zaman eşitlenmiş olur. Kalp masajı, dakikada 100 bası olacakşekilde uygulanır.
1.2.3. Yetişkinlerde Suni Solunum
Solunum, fizyolojik bir olay olup bireyin yaşamı için gereklidir. İnsan yaşamının devam edebilmesi; oksijenin vücut hücrelerine ulaşmasına ve karbondioksitin de hücrelerden uzaklaştırılmasına bağlıdır.
Solunum; soluk almakla başlayan, organizmanın oksijeni kullanıp karbondioksit olarak dışarı atmasını kapsayan bir süreçtir. Normal solunum, düzenli ve sessiz olup herhangi bir çaba gerektirmez. Solunum, kendiliğinden gerçekleşir; ancak kısmen kontrol edilebilir. Her soluk alma ve verme arasında kısa bir dinlenme süresi vardır.
Solunumu ve/ veya kalbi durmuş kişide, 4- 6 dk. sonra beyin hasarı oluşmaya başlar ve 10 dk. sonra da geri dönüşü olmayan beyin hasarı oluşur. Bu yüzden ilk yardımcı hem doğru karar vermek hem de çok hızlı olmak zorundadır.
Solunumu durmuş kişiye, suni solunum yapılır. Suni solunum, ağızdan ağza ve ağızdan buruna olmak üzere iki şekilde uygulanabilir. Suni solunumun amacı, vücudun karşılayamadığı oksijen gereksinimini dışarıdan destekleyerek karşılamaktır.
Suni solunumu yapan kişinin akciğerlerinden gelen hava, solunumu durmuş kişiye oksijeni şu şekilde sağlar; normal solunum esnasında atmosferde bulunan % 21 oranındaki oksijenin sadece % 5’i kullanılır, % 16’sı atmosfere geri döner. Dolayısıyla solunumu durmuş olan kişiye, nefes veren kişiden yeterince oksijen ulaşmaktadır.
Solunumu durmuş kişiye, suni solunum yapılır. Suni solunum, ağızdan ağza ve ağızdan buruna olmak üzere iki şekilde uygulanabilir. Suni solunumun amacı, vücudun karşılayamadığı oksijen gereksinimini dışarıdan destekleyerek karşılamaktır.
Suni solunumu yapan kişinin akciğerlerinden gelen hava, solunumu durmuş kişiye oksijeni şu şekilde sağlar; normal solunum esnasında atmosferde bulunan % 21 oranındaki oksijenin sadece % 5’i kullanılır, % 16’sı atmosfere geri döner. Dolayısıyla solunumu durmuş olan kişiye, nefes veren kişiden yeterince oksijen ulaşmaktadır.
Yetişkinlerde ağızdan ağza suni solunum:
- Baş çene pozisyonu tekrar verilerek hava yolu açıklığı sağlanır.
- İlk yardımcı kendini, bulaşabilecek enfeksiyonlara karşı korumak amacıyla hasta veya yaralının ağzı üzerine bez parçası, gazlı bez vb. malzemeyi yerleştirir.
- Alnın üzerine konulan elin baş ve işaret parmakları ile hasta veya yaralının burun delikleri kapatılır. Burun, iki parmak arasında açıklık kalmayacak şekilde sıkıştırılmalıdır.
- İlk yardımcı, normal bir nefes alarak ağzını hasta veya yaralının ağzının üzerine yerleştirir (hasta veya yaralının ağzı iyice kavranarak dışarı hava çıkmayacak şekilde kapatılmalıdır) ve balon üfler gibi 1 nefes verir. Yetişkinlerde verilecek hava miktarı, 500- 600 ml ve verilen her bir nefesin hızı 1 saniye olmalıdır.
- Verilen nefesin, göğüs kafesini yükseltip yükseltmediği gözlemlenmeli ve akciğerlerin direnci hissedilmelidir.
- Nefesin kendiliğinden geri çıkabilmesi için hasta veya yaralının ağzı ve burnu açık bırakılır ve nefes verme sırasında yükselen göğüs kafesinin inişi gözlenir.
- Aynışekilde ikinci nefes verilir. Bu sayede ardı ardına 2 nefes verilmiş olur. Bu iki nefes 2 kurtarıcı solunum olarak adlandırılır. Verilen her nefesin arasında çıkış süresi olmalıdır.
Temel yaşam desteği, 30 göğüs basısı, 2 suni solunum şeklinde koordineli olarak uygulanır.
- Baş çene pozisyonu tekrar verilerek hava yolu açıklığı sağlanır.
- İlk yardımcı kendini, bulaşabilecek enfeksiyonlara karşı korumak amacıyla hasta veya yaralının ağzı üzerine bez parçası, gazlı bez vb. malzemeyi yerleştirir.
- Alnın üzerine konulan elin baş ve işaret parmakları ile hasta veya yaralının burun delikleri kapatılır. Burun, iki parmak arasında açıklık kalmayacak şekilde sıkıştırılmalıdır.
- İlk yardımcı, normal bir nefes alarak ağzını hasta veya yaralının ağzının üzerine yerleştirir (hasta veya yaralının ağzı iyice kavranarak dışarı hava çıkmayacak şekilde kapatılmalıdır) ve balon üfler gibi 1 nefes verir. Yetişkinlerde verilecek hava miktarı, 500- 600 ml ve verilen her bir nefesin hızı 1 saniye olmalıdır.
- Nefesin kendiliğinden geri çıkabilmesi için hasta veya yaralının ağzı ve burnu açık bırakılır ve nefes verme sırasında yükselen göğüs kafesinin inişi gözlenir.
- Aynışekilde ikinci nefes verilir. Bu sayede ardı ardına 2 nefes verilmiş olur. Bu iki nefes 2 kurtarıcı solunum olarak adlandırılır. Verilen her nefesin arasında çıkış süresi olmalıdır.
Temel yaşam desteği, 30 göğüs basısı, 2 suni solunum şeklinde koordineli olarak uygulanır.
Eğer göğüs kafesi, verilen nefese rağmen yükselmiyorsa;
Bazı durumlarda ağızdan ağza suni solunum yapılamadığında; örneğin, çene kilitlenmesi, ağzında veya alt çenesinde ağır yaralanması olan hasta veya yaralıda, ağzın açılamadığı durumlarda, yine ağzında diş olmayan kişilerde ağzı kapatmak mümkün olmadığından ağızdan buruna suni solunum tercih edilmektedir. Uygulama ağızdan ağza suni solunum ile aynı olmasına rağmen bir kaç farklılık vardır:
Ağızdan buruna suni solunum yapılacaksa;
Eğer ilk yardımcı suni solunum yapamayacak durumda ya da hasta veya yaralıya suni solunum yapılamayacak durumda ise (ağız ve burun yaralanmaları, çene kilitlenmesi vb.) temel yaşam desteğine, sadece kalp masajı uygulanarak devam edilir.
Kalp masajına, 112’yi aramak ve suni solunum uygulaması dışında kesinlikle ara verilmez.
Suda boğulmalarda ve travmalarda ilk yardımcı yalnız ise 30 göğüs basısı ve 2 suni solunum uygulaması 5 tur yapıldıktan sonra 112 aranır. Ayrıca suda boğulmalarda önce suni solunum ardından kalp basısı uygulanır.
Temel yaşam desteğini sonlandırma kriterleri aşağıdaki gibidir:
- Hasta veya yaralının yaşamsal refleksleri (solunum, öksürük vb.) geri geldiğinde, (Temel yaşam desteği uygulaması sonlandırılarak koma pozisyonu verilir.)
- İlk yardımcı bu uygulamayı yapamayacak kadar yorulduğunda,
- Tıbbi yardım (112) geldiğinde, ilk yardımcının görevi son bulur ve tıbbi yardım görevlilerinin yardımcısı konumuna geçer. Bundan sonra yapılacak tüm müdahalelerde yetki tıbbi yardım görevlilerine aittir.
İlk yardımcının, hasta veya yaralının ölüm kararını verme yetkisi kesinlikle yoktur. İlk yardımcı yukarıdaki sonlandırma kriterleri gerçekleşinceye kadar uygulamaya devam etmelidir.
- Hava yolu yabancı cisim ile tıkalıdır,
- Baş çene pozisyonu doğru verilmemiştir,
- Verilen nefes yeterli değildir.
Bazı durumlarda ağızdan ağza suni solunum yapılamadığında; örneğin, çene kilitlenmesi, ağzında veya alt çenesinde ağır yaralanması olan hasta veya yaralıda, ağzın açılamadığı durumlarda, yine ağzında diş olmayan kişilerde ağzı kapatmak mümkün olmadığından ağızdan buruna suni solunum tercih edilmektedir. Uygulama ağızdan ağza suni solunum ile aynı olmasına rağmen bir kaç farklılık vardır:
Ağızdan buruna suni solunum yapılacaksa;
- Bir el soluk yolunun açıklığını sürdürmek ve başın pozisyonunu korumak için hastanın alnında dururken, diğer el ile ağız kapatılır.
- Hasta veya yaralının ağzı tamamen kapatıldıktan sonra alınan nefes burundan verilir.
- Verilen nefesin rahatça çıkabilmesi için burun açık bırakılırken ağız da hafif aralanır.
Eğer ilk yardımcı suni solunum yapamayacak durumda ya da hasta veya yaralıya suni solunum yapılamayacak durumda ise (ağız ve burun yaralanmaları, çene kilitlenmesi vb.) temel yaşam desteğine, sadece kalp masajı uygulanarak devam edilir.
Kalp masajına, 112’yi aramak ve suni solunum uygulaması dışında kesinlikle ara verilmez.
Suda boğulmalarda ve travmalarda ilk yardımcı yalnız ise 30 göğüs basısı ve 2 suni solunum uygulaması 5 tur yapıldıktan sonra 112 aranır. Ayrıca suda boğulmalarda önce suni solunum ardından kalp basısı uygulanır.
1.2.4. Temel Yaşam Desteğini Sonlandırma Kriterleri
Doğru uygulanan temel yaşam desteği, hasta veya yaralının hayatta kalma şansını artırdığından ve geri dönüşü olmayan hasarları önlediğinden ilk yardımcı bu konuda çok titiz davranmalıdır.
Temel yaşam desteğini sonlandırma kriterleri aşağıdaki gibidir:
- Hasta veya yaralının yaşamsal refleksleri (solunum, öksürük vb.) geri geldiğinde, (Temel yaşam desteği uygulaması sonlandırılarak koma pozisyonu verilir.)
- İlk yardımcı bu uygulamayı yapamayacak kadar yorulduğunda,
- Tıbbi yardım (112) geldiğinde, ilk yardımcının görevi son bulur ve tıbbi yardım görevlilerinin yardımcısı konumuna geçer. Bundan sonra yapılacak tüm müdahalelerde yetki tıbbi yardım görevlilerine aittir.
İlk yardımcının, hasta veya yaralının ölüm kararını verme yetkisi kesinlikle yoktur. İlk yardımcı yukarıdaki sonlandırma kriterleri gerçekleşinceye kadar uygulamaya devam etmelidir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)